Kur’ân, nazil olmaya başladığı andan itibaren ilk muhatap kitlesi onun mesajlarını anlamak için çaba göstermişlerdir. Bu çabalar neticesinde Kur’ân ayetleri farklı yorum ve te’villere tabi tutulmuştur. Bu çalışmaların sonucunda tefsir ilmi ortaya çıkmıştır. Psikoloji ilmi ise insanın zihinsel ve davranışsal yönünü esas alan bir ilimdir. Bu ilim, insandan sudur eden davranışların kökenine inerek ortaya çıkan davranışların kaynağını öğrenmeye çalışmaktadır. Son yüzyılda bazı müfessirler Kur’ân’ın bir kısım ayetlerini bu ilmin verilerinden yararlanarak anlama yoluna gitmişlerdir. Kur’ân’ın bazı ayetleri insanın hem davranışlarında hem de iç âleminde meydana gelen gizli iletişim kanalları hakkında bilgi vermektedir. Psikoloji ilmi de kendi argümânlarıyla insanı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmaktadır. Psikologlar bir davranışı ele alırken farklı psikolojik yaklaşım tarzlarını benimsemişlerdir. Kimisi insanın bilincini ve zihin yapısını ele alırken başkaları ise gözlemlenebilir davranışlarını esas almaktadır. Bu bağlamda psikoloji ilminin verilerinden yararlanarak bir kısım Kur’ân ayetlerini tefsir etmek mümkündür.
Kur’ân’da Sabır ve salat kavramları bazen müstakil bazen de farklı kavramlarla birlikte zikredilmiştir. Sabır, insanın ibadetlerine devam etmesinde, imtihan sürecini başarıyla geçirmesinde, insanın iradesini yerinde kullanmasında, zorluklar karşısında dayanmada ve direnmede önemli bir fonksiyon icra etmektedir. Salat kavramı ise ibadet, kıyam, kıraat, dua tesbih gibi farklı anlamlara gelmektedir. İbadetler dinin hayata etki eden yönünü yansıtır. Bu açıdan ibadetlerin, sabrın pratik hayata aktarılmış şekli olduğu söylenebilir. Sabır insanı korkudan ve ümitsizlikten muhafaza ederken insanın iç âleminde bir sükûnet ve dinginlik meydana getirir. Sabır insanın ruhsal dengesini koruyarak, psikolojik yapısını muhafaza eder. Onu olumsuz dış uyarıcılara karşı muhafaza eder. Salat ise hem öncesinde yapılan ruhsal ve fiziksel hazırlıklarla hem de ibadetler (namaz, hacc, oruç, zekât, dua) esnasında icra edilen kavli ve fiili eylemlerle insanın hem bedeninde hem de ruhunda derin bir iç huzuru, sükûnet ve güven duygusu meydana getirir. Sabır ve salat kavramları insanın Allah’a kulluk yolculuğunda insana inanılmaz bir moral, motivasyon ve irade gücü kazandırmaktadır.
Bu çalışmada tefsir ve psikoloji ilişkisi bağlamında sabır ve salat kavramlarının insan hayatındaki önemi üzerinde durulacaktır.
From the moment the Quran began to be revealed, its first audience made efforts to understand its messages. As a result of these efforts, the verses of the Quran have been subjected to different interpretations and misinterpretations. As a result of these studies, the science of tafsir emerged. The science of psychology is a science based on the mental and behavioral aspects of humans. This science tries to learn the source of the behaviors that emerge from humans by going to their roots. In the last century, some commentators have tried to understand some verses of the Quran by using the data of this science. Some verses of the Quran provide information about the secret communication channels that occur both in man's behavior and in his inner world. The science of psychology also tries to understand and make sense of humans with its own arguments. Psychologists have adopted different psychological approaches when addressing a behavior. While some consider human consciousness and mental structure, others focus on observable behaviors. In this context, it is possible to interpret some Qur'anic verses by using the data of the science of psychology.
In the Quran, the concepts of patience and salat are sometimes mentioned independently and sometimes together with different concepts. Patience plays an important role in helping a person continue his prayers, pass the test successfully, use his will appropriately, and endure and resist in the face of difficulties. The concept of Salat has different meanings such as worship, standing, recitation, prayer and glorification. Worship reflects the aspect of religion that affects life. In this respect, it can be said that prayers are a form of patience transferred to practical life. While patience protects people from fear and despair, it creates peace and serenity in the inner world of people. Patience preserves a person's psychological structure by preserving his spiritual balance. It protects people against negative external stimuli. Salat, on the other hand, creates a deep sense of inner peace, tranquility and confidence in both the body and soul of the person, with the spiritual and physical preparations made before the worships and the verbal and actual actions performed during the worships (prayer, pilgrimage, fasting, alms, supplication). The concepts of patience and salad give people incredible morale, motivation and will power in their journey of worshiping Allah.
In this study, the importance of the concepts of patience and salat in human life will be emphasized in the context of the relationship between tafsir and psychology.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.