Türkiye’nin Lozan sonrası Balkanlarda takip ettiği dış politika stratejisi “sınırları dışında bırakılmış olan Balkanlardaki eski toprakları üzerinde herhangi bir iddia ve talepte bulunmama ve Lozan Antlaşması ile belirlenmiş olan “statükonun korunması” olmuştur. Bu nedenle Lozan Antlaşması’ndan hemen sonra Balkan Devletleri ile olan ilişkilerini canlandırmak istemiş ve bu doğrultuda Arnavutluk, Bulgaristan ve Yugoslavya ile ikili dostluk antlaşmaları imzalamıştır
1929 yılına doğru hemen hemen bütün Balkan Devletleri arasındaki ilişkiler düzeltilmiş ve Balkanlar’da bir iş birliği yapılması için gerekli ortam hazırlanmıştı. Nitekim Atina’da toplanan Birinci Balkan Konferansı, Balkan Birliği’ne gidişin ilk adımı olmuştur. Bu konferansta, İkinci Balkan Konferansının Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yapılması kararlaştırılmıştı.
20-26 Ekim 1931 tarihlerinde İstanbul’da yapılan İkinci Balkan Konferansı’na Türkiye’nin dışında Arnavutluk, Bulgaristan Romanya, Yugoslavya ve Yunanistan devletleri katılmıştır. Toplantılarını İstanbul ve Ankara’da yapan bu konferans; Balkan ülkeleri arasında, siyasî, sosyal, kültürel, ticarî ve ekonomik anlamda bir birliğin oluşması sürecinde önemli bir rol oynamıştır.
Türkiye ev sahipliğini yaptığı bu konferansın başarılı geçmesi için yoğun bir çaba harcamıştı. Nitekim İstanbul Gazeteciler Cemiyeti de hem konferans çalışmalarını izlemek hem de Türk gazetecilerine Yunanistan’da ve Bulgaristan’da gösterilen misafirperverliğe karşı bir jest olması için, Yunanlı ve Bulgar gazetecileri İstanbul’a davet etmişti.
Bu çalışmada İstanbul’a gelen Yunanlı ve Bulgar gazetecilerinin İstanbul ve Ankara’da bulundukları süre içinde yaptıkları temas ve incelemeler ele alınmıştır.
The foreign policy strategy which Turkey followed in the Balkans after Lausanne Treaty was ‘not asserting a claim or demand about the previously owned land in the Balkans, which was out of the territories after the treaty, and preserving the status-quo determined by Lausanne Treaty. Therefore, having the aim of strengthening relationships with the Balkan states just after Lausanne, Turkey, signed treaties of friendship with Albania, Bulgaria and Yugoslavia.
By 1929, the relationships had been strengthened among almost all the Balkans states, and the situation required for collaboration had been provided. Likewise, the First Balkan Conference held in Athens was the first step of the way to Balkan unity. In this conference it was decided to hold the second conference in Istanbul, hawing Turkey as the host state.
Albania, Bulgaria, Romania, Yugoslavia and Greece took part in the Second Balkan Conference which was held in Istanbul in the period of October 20-26, 1931, alongside Turkey. This conference, which held its meetings in Istanbul and Ankara, fad an important role in the process of constructing a unity between the Balkans states in terms of political, social, cultural, trade and economic affairs.
Türkiye made a great effort to make this conference hosted a success. As a matter of fact, the Istanbul Journalists Association invited Greek and Bulgarian journalists to Istanbul, both to monitor the conference activities and as a gesture towards the hospitality shown to Turkish journalists in Greece and Bulgaria.
In this study, the contacts and studies of the Greek and Bulgarian journalists who came to Istanbul during their stay in Ankara and Istanbul were examined closely.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.