Bu çalışma, DSM-5 tanı kriterlerine göre Majör Depresif Bozukluk belirtileri gösteren 26 yaşındaki kadın bir danışanın psikoterapi sürecini değerlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Terapi süreci Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ekolü temel alınarak yürütülmüştür. Danışanın anne ve babası şiddetli geçimsizlik sebebiyle 1 yıl önce boşanmıştır. Bu süreçte yaşadığı yoğun üzüntü ve sıkıntının ardından üniversiteden mezun olmasıyla birlikte annesiyle yaşamaya başlamıştır. Annesi çalışmadığı için maddi sorumluluğun tamamen üstüne yüklenmesi danışanı derinden sarsmıştır. Mesleki anlamda ilk iş deneyiminde yaşadığı problemlerden dolayı işten ayrılmış ve bu durumun kendisini çok başarısız ve yetersiz hissetmesine yol açmıştır. DSM-5 tanı ölçütleri ile değerlendirildiğinde; çökkün duygudurum, ilgi ve istek kaybı, değersizlik ile suçluluk duygularının eşlik ettiği tabloya; uyku ve iştahta belirgin değişiklikler de eklenmiş, kişinin şikayetleri zamanla giderek artmıştır. Danışana öncelikle Bilişsel Davranışçı Terapinin ne olduğu, sürecin nasıl işlediği ve terapinin genel işleyişi hakkında psikoeğitim verilmiştir. Danışanla terapötik ilişki kurulmuş ve ilişkinin güçlendirilmesine yönelik adımlar atılmıştır. Terapinin ilerleyişi öncelikle bilişsel düzeyde ele alınmış; bu süreçte danışanın otomatik düşünceleri ve temel inançları belirlenmiştir. Ardından süreç davranışçı boyutta devam ettirilmiş ve danışana uygun davranışçı teknikler uygulanmıştır. Haftada bir 45 dakika olmak üzere toplamda 10 seans gerçekleştirilmiştir. Bilişsel Davranışçı Terapinin yapılandırılmış basamakları sayesinde, danışanın depresif semptomlarının şiddetinde belirgin bir düşüşle birlikte işlevselliğinde anlamlı bir artış gözlemlenmiştir. Klinik alandaki deneyimlerin aktarılabilmesi için olgu sunumu çalışmalarının sayısının artırılması büyük önem taşımaktadır.

This study was prepared to evaluate the psychotherapy process of a 26-year-old female client who showed symptoms of Major Depressive Disorder according to DSM-5 diagnostic criteria. The therapy process was based on the Cognitive Behavioral Therapy (CBT) school. The client's parents divorced 1 year ago due to severe incompatibility. After the intense sadness and distress she experienced in this process, she started to live with her mother after graduating from university. Since her mother did not work, the financial responsibility was placed entirely on her, which deeply shook the client. She quit her job due to the problems she experienced in her first professional experience and this made her feel very unsuccessful and inadequate. When evaluated with DSM-5 diagnostic criteria, the picture was accompanied by depressed mood, loss of interest and desire, feelings of worthlessness and guilt; significant changes in sleep and appetite were also added, and the complaints of the person gradually increased over time. The client was first given psychoeducation about what Cognitive Behavioral Therapy is, how the process works and the general functioning of the therapy. A therapeutic relationship was established with the client and steps were taken to strengthen the relationship. The progress of the therapy was primarily handled at the cognitive level; in this process, the client's automatic thoughts and core beliefs were identified. Then, the process was continued at the behavioral level and appropriate behavioral techniques were applied to the client. A total of 10 sessions were conducted once a week for 45 minutes. Thanks to the structured steps of Cognitive Behavioral Therapy, a significant decrease in the severity of the client's depressive symptoms and a significant increase in her functionality were observed. It is of great importance to increase the number of case report studies in order to transfer the experiences in the clinical field.