Uluslararası Sosyal Araştırmalar ve Ulusal Eğitim Dergisi

ÂYETLERİN NÜZÛL SIRASINA GÖRE TERTİP EDİLMEMESİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Author:

Number of pages:
49-58
Language:
Türkçe
Year-Number:
2023-Year: 7 - Number: 4

Kur’ân, Allah’ın son ilahî kanunu olduğundan dolayı bütün yönleriyle Müslümanların hatta bütün insanların dikkatini çekmektedir. Geçmişten günümüze her dönemde Kur’ân’ın her yönü üzerine ulemâ çalışmalar yapmış ve hala yapmaktadırlar. Kur’ân’ın nüzûlü, sebeb-i nüzûl, sûre ve âyetlerin tertibi üzerinde de çalışmalar yapılmıştır. Ancak âyetlerin nüzûl sırasına göre tertip edilmemesi, sebep ve hikmetleri üzerine fazla çalışma yapılmamıştır. Araştırmamız, nüzûl dönemindeki sıralama ile bugün Mushaflar’da mevcut sıralama arasındaki farka dikkat çekmek ve bunun sebeplerine değinmektir.

Kur’ân’ın indiriliş sürecindeki âyet ve sûrelerin tertibi ile bugün kullanılan Kur’ân’daki tertip ve düzenleme bir birinden farklıdır. Âyetler nazil olduğu dönemden farklı bir şekilde Peygamber (s.a.v.) tarafından sıralandığı için tevkifî kabul edilmekte ve herhangi bir âyetin yerini değiştirmek caiz görülmemektedir. Kur’ân’ın peyder pey nazil olması, uzun bir süreye yayılması, farklı zaman, mekân ve sebeplerin bulunması gibi nedenler Kur’ân’ın bugün tertip edildiğinden farklı bir şekilde inmesine sebep olmuştur. Bir seferde nazil olan sûreler olmakla birlikte baştan sona tek seferde nazil olmayan sûreler de bulunmaktadır. Âyetler sûrelerden ayrı nazil olduğunda Peygamber (s.a.v.) bunların nereye hangi sûreye bırakılacağını bizzat Cebrail’den  (a.s.) aldığı vahiy ile düzenlemiştir. Buna karşılık âyetlerin nüzûl sırasına göre tertip edilmediğine dair birçok delil de bulunmaktadır. Ayrıca Medenî olan âyetler Mekkî olan sûrelerde bulunmaktadır. Ulemânın da bu konuda icmâ-i bulunmaktadır. Nüzûl sırasının Kur’ân’da yer almamasında bazı hikmetler bulunmaktadır. Bunların başında herhangi bir sebebe, olaya veya soruya karşılık nazil olan âyetlerin onlarla sınırlı olmadığını, belli bir döneme ve kavme inmediğini ve anlamının genel olduğunu bildirmek gelmektedir. Bunun yanında Hz. Peygamber’in (s.a.v.) kalbini teskin etme, Müslümanlar’ın daha rahat ve doğru bir şekilde Kur’ân’ı anlaması da sayılmaktadır. Ayrıca bu kadar uzun bir metnin yıllar boyunca insan aklında hataya mahal vermeyecek şekilde kalması da imkânsızdır. Bu da Kur’ân’ın beşer kelamı olmadığına delalet etmektedir.

Keywords


Since the Qur'an is the last divine law of Allah, it attracts the attention of Muslims and even all people with all its aspects. In every period, many studies on every aspect of the Qur'an have been made and continue to be done. Studies were also carried out on the revelation of the Qur'an, the reason for its revelation, the arrangement of the surahs and verses. However, not much work has been done on the reasons and wisdom of the verses not being arranged in the order of their revelation. Our research is to draw attention to the difference between the order at the time of the revelation and the order available in the Mushafs today, and to address the reasons for this. The Qur’an was sent down in two ways. The first was in the form of Allah’s direct download of verses and suras without any reason. The second one covers the verses and surahs that were revealed due to a certain event, subject and reason. The arrangement of the verses and suras in the process of the Qur’an’s revelation and the arrangement and arrangement in the Qur’an used today are different from each other. Since the verses were ordered by the Prophet (pbuh) differently from the time they were revealed, its withholding is accepted and it is not permissible to change the place of any verse. Reasons such as the Qur’an being revealed gradually, its spread over a long period of time, and the existence of different times, places and reasons caused the Qur’an to be revealed in a different way than it is today. Although there are surahs that were revealed at once, there are also surahs that were not revealed in one go from beginning to end. When the verses were revealed separately from the surahs, the Prophet (pbuh) arranged where and in which surah they should be left, with the revelation he received from Gabriel (a.s.). There is a lot of evidence that the verses are not arranged in the order of their revelation. Many hadiths have been transmitted from the Prophet (pbuh) on this subject. The verses, the second of which are Madani, are found in the Makki surahs. The ulema also have consensus on this issue. There are some wisdoms in the fact that the order of revelation is not included in the Qur’an. At the beginning of these, it is to inform that the verses revealed in response to any reason, event or question are not limited to them, that they do not come down to a certain period or tribe, and that their meaning is general. In addition to this, soothing the heart of the Prophet (pbuh) and Muslims’ understanding of the Qur’an in a more comfortable and correct way are also counted. In addition, it is impossible for such a long text to remain in the minds of people for years without leaving any room for error. This indicates that the Qur’an is not human speech.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 441
Number of downloads 363

Share

Uluslararası Sosyal Araştırmalar ve Ulusal Eğitim Dergisi
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.